M€NÜMÜZ...!! |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tarihi
Bilinen yazılı belgelere göre M.Ö. 1200 yılında Frigyalıların bölgeye gelmesiyle, bir yerleşim yeri olarak adı geçen Sapanca, gerçek anlamda M.Ö. 378 yılında Bitanya Krallığı tarafından kurulmuştur. Doğu Roma İmparatorluğu döneminde Buanes, Sofhan ve Sofhange adıyla anılmıştır.
Sapanca ve çevresinde 1075 tarihinde Anadolu Selçukluları'nın gelmesiyle bölge Ayan ve Ayanköy adıyla anılmaya başlamıştır. Haçlı Seferleri sonrasında bölge yeniden Bizanslılar'a geçmiştir. 1640 yılında Erzurum seyyahatına giderken kasabadan geçen Evliya Çelebi, kasaba hakkında şu bilgileri vermektedir:
" Bir zamanlar bir ihtiyar buradaki orman ve çalıları temizleyerek saban yürüttüğünden Sabancı Koca adıyla bir köy kurulur. Sonra zaman geçtikçe Mamur bir hale gelerek Kanuni Sultan Süleyman zamanında kasaba olmuştur.
Kasabada Sarı Rüstem Paşa 170 ocaklı bir han yaptırmıştır. Güzel bir camiisi hamamı ve çarşısı vardır. İmaretleri gök kurşunla kaplıdır. 1000 kadar kremit örtülü ev vardır. İmaretlerin tamamı Mimar Sinan yapısıdır. Bir diğer Mimar Sinan eseri ise Pertev Paşa hanıdır. Bu hayrat eserin çoğu Rüstem Paşa'nın olduğu için vakfın mütevellisi tarafından idare edilmektedir. Buranın bir yeni çeri Serdarı vardır. Övüleceklerinden beyaz kirazı meşhurdur. Hamamının dibinde bir ekmekçi dükkanı vardır. Bir dervişin hayır duası bereti ile bir çeşit beyaz ve has ekmek somun pişirirki sabanca somunu adıyla hertarafta şöhret bulmuştur. Kırk bile dursa kuruyup küflenip lezzetini kaybetme ihtimali yoktur. O kadar meşhurdur ki birini ılgarla taze taze acem şahına götürmüşler o da beğenmiş. O kadar lezzetli ve has ekmek olmasını bazıları suyundadır derler. Civarıda bir köy vardır.
1837 yılında 2. Mahmut Döneminde Adapazarı kaza merkezi haline getirilmiştir. Sapanca buraya nahiye olarak bağlanmıştır. İzmit - Bolu yolu Sapanca'dan geçmekte idi. Katip Çelebi, Cihannüma adlı eserinde bu yolun Sapanca kısmı hakkında yolun burada yarım mil su içinden geçtiğini ve suların kabarık olduğu zaman üzengiye çıktığını kaydetmektedir. Aynı tarif 19 yüzyılın ilk yarısında Charles Texir tarafından yapılmıştır. Bir saat kadar gölün kumları üzerinde gidilmiktedir. Bazı yerlerde sular eğer kolonlarına kadar çıkar. 1890 yılında Sapanca'ya gelen demir yolu yukarıda sözü edilen dar kıyıdan yarma açılmak süretiyle geçilmiştir. Demir yolunun inşaasından sonra karayolu ihmak edilmiş ve hemen hemen geçilmez olmuştur.
Cumhuriyet devrinde karayolu gölün dar kıyısından değil, yamaçların gerisinden geçirilmiştir. Böylece kasaba tarihi ulaşım yolu görevini hem demir hemde karayolu ile yerine getirmeye devam etmiştir. 1950'li yıllarda E5 Karayolu'nun gölün karşı kıyısından geçirilmesiyle Sapanca bir müddet önemini yitirir gibi olduysa da 1989 yılında TEM Otoyolu'nun ilçeden geçmesi ile tarihi misyonuna yeniden kavuşmuş oldu.
Coğrafi Konumu
Sapanca, Sakarya iline bağlı bir ilçedir. Kuzeyinde Sapanca Gölü, doğusunda Sakarya merkez ilçesi Adapazarı, güneyinde Samanlı Dağları, Geyve ve Pamukova İlçesi, batısında da Kocaeli merkez ilçesi İzmit yer alır. Yüz ölçümü 14 km² denizden yüksekliği de 36 m.'dir. Sakarya'nın alan olarak yüzölçümü en küçük, nüfus yoğunluğu en fazla olan ilçesidir
Yeryüzü Şekilleri
İlçe toprakları yer şekilleri bakımından iki bölüme ayrılır.
Birinci bölümü, Bolu'nun güneyinden uzanan Köroğlu Dağları'nın bölgedeki uzantısı olan Samanlı Dağları'nın kuzey yamaçları ve bu yamaçlarda oluşmuş vadileri içine alır. Bu bölüm oldukça engebelidir. İkinci bölümünü ise, Samanlı Dağları'nın kuzey eteklerinde Sapanca ilçe merkezinin de yer aldığı dağ eteği ovasıdır. Bu ova dağların kuzey yamaçlarından inen derelerin taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur.
Bu dağlardan inen derelerin en önemlileri İstanbul Deresi, Kurtköy Deresi ve Mahmudiye Deresidir. Ayrıca ilçenin en önemli deresi olan Akçay Deresi de Sakarya Nehri ile birleşir. Kuzey Anadolu fay hattı Sapanca Gölü'nden geçer. Bu sebeple ilçe, birinci derece deprem bölgesidir. Ancak fay hattının gölden geçmesi ilçe merkezinin ve diğer yerleşim alanlarının depremden daha az etkilenmesini sağlamıştır. İlçe 17 Ağustos 1999 depremini bu sebeple az hasarla atlatmıştır.
Turizm
İlçe İstanbul başta olmak üzere civar kentler olan yakınlığı ve bir göl ve yeşillikler beldesi olması sebebiyle son dönemde kısa süreli tatiller için tercih edilmektedir. Özellikle göl civarına kurulan turistik tesisler ile turizm geliri her geçen gün artmaktadır. 1999 yılındaki deprem sonrası göl kenarındaki tesislerin kullanılamaz duruma gelmesi sonucu gerileme gösteren ilçedeki turizm son yıllarda yeniden canlanmaya başlamıştır. Özellikle ilçe çevresinde bulunan Maşukiye, Kırkpınar gibi yerleşim birimlerinde pek çok tatil köyleri ve yazlıklar kurulmuştur.
Son senelerde gelişme gösteren bir diğer bölge ise Maşukiye yakınlarındaki Samanlı Dağlarından en yükseği olan Kartepe'dir. Burada kurulan yeni tesisler ile kış turizmi de gelişmeye başlamıştır.
Tarihi Yerler
Bizans Devri Lahit ve Mezar Taşları
Bizanslılar döneminden kalma lahitler Sapanca Hükümet Konağı önünde sergilenmektedir. Lahitlerden ikisi 1976 yılında İlmiye köyü yakınlarında, diğer ikisi ise 1987 yılında TEM Otoyolu'nun yapım çalışmaları sırasında bulunmuştur.
Vecihi Kapısı
Elde kesin bir bilgi bulunmamakla beraber Mimar Sinan tarafından yaptırıldığı söylenen Kemer'in bulunduğu yerden İpek Yolu'nun geçtiği rivayet edilir. Kemer birkaç kez onarım gördüğünden bügün sadece ana gövdesi tarihi eser niteliğindedir. Kemer'in ilk onarımı 1905 yılında orijinal yapısı korunarak Sapanca'da Nahiye Müdürlüğü yapan Yanyalı Vecihi Orhon tarafından yapılmıştır.
Rahime Sultan Camii ve Rahime Sultan Tuğrası
Sultan Abdülmecit'in 4. hanımı Rahime Sultan tarafından 1892 yılında yaptırılmıştır. 1967'de onarım görmüştür. Özgün yapısını büyük oranda koruyan camiinin 17 Ağustos depreminden sonra minaresi hasar görmüştür.
Rüstem Paşa Camii
Kanuni Sultan Süleyman'ın damadı ve veziri olan Rüstem Paşa tarHasan Fehmi Paşa Camiiafından 1555 yılında ünlü Mimar Sinan'ın kalfalarına yaptırılmıştır. İlçe Merkezinde bulunan camii zaman içerisinde bazı tadilatlar görmesine rağmen halen ibadete açıktır.
Hasan Fehmi Paşa Camii
Osmanlı Veziri Hasan Fehmi Paşa tarafından 1885 yılında yaptırılmıştır. Sapanca'ya 3 km. uzaklıkta Mahmudiye köyünde bulanan camiinin içi çok güzel işlemlerle süslüdür.
Cami Cedid Camii
Çarşı içinde bulunan camii 1899 yılında yaptırılmıştır..
size bir olayı da aktarayım..Sapanca Gölü'nün oluşumu hakkında..birçok kişiden duyulan hikayedir ve gölün dibindeki camii minaresini görenlerin olduğu da söylenir..herneyse başlıyorum..
Vakti zamanında gölün bulunduğu yerde bir köy varmış..köye bi gün yaşlı yoksul bir kimse yardım istemek amacıyla gelmiş..kapısını çaldığı evlerden hiç olmazsa 1 parça ekmek isteyen adamın suratına kapatıyorlarmış kapılarını..isteğine cevap veren tek kişi olmuş..o kişiye dualar ettikten sonra hiç birşey almadan arkasına bile bakmadan yamactan yukarı çıkmasını istemiş..adam ne olduğunu anlayamamış ama ihtiyarın ısrarları üzerine çıkmaya karar vermiş..yamacı tamamen çıktıktan sonra arkasını dönüp baktığında gördüğü şey köyün sular altında kaldığı yani Sapanca Gölü'nün oluştuğu imiş..tarihinde de yazıldığı gibi bu adam sabancıymış..(bildiğimiz sabancı değil tabi )
anlatılanlar böyle arkadaşlar..
ve buyrun resimler..



|
|
|
|
|
|
|
 |
|
anket |
|
|
|
|
|
 |
|
tarihte bugün |
|
|
|
|
|
 |
|
hava durumu |
|
|
|
|
|
 |
|
haberler |
  |
|
|
|
|
 |
|
film |
|
|
|
semih 2 ziyaretçikişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 8 ziyaretçi (12 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|